19 Mart 2013 Salı

Bir fotoğrafın peşinden eşsiz bir lezzete; SUFLE

Bundan bir kaç ay önce facebookda bir arkadaşım Ankara'da yediği sufle'nin fotoğrafını paylaşmıştı. Sufle çok güzel görünüyordu ve bir gün yolum Ankaraya düşerse uğranılacak lezzet duraklarından biri olarak aklımın bir köşesine yazılmıştı.

Bugün iş nedeniyle ankaraya gitme fırsatım oldu ve toplantı sonrası uçak saatine kadar fazladan bir saatim vardı. Hemen googledan restaurantın yerini bulup taksiye kızılay'a gitmek istediğimi söyledim.

Kızılayda göksu restoranı buldum ve restorana girer girmez sufle istediğimi söyledim. :)

Tek başıma gittiğim için gelecek porsiyonun büyüklüğünden endişe duyuyordum çünkü okuduğum yorumlarda gelen porsiyonun 2-3 kişi için ideal olduğu yazıyordu. 2-3 kişilik sufleyi tek başıma yeme olasılığı beni endişelendirmişti.

Gerçekten de gelen sufle 2 kişi için ideal bir boyuttaydı. Neyse ki hepsini bitiremedim ama biraz daha vaktim olsa muhtemelen daha yavaş yiyerek bitirebilirdim. Çünkü bu zamana kadar yediğim en iyi suflelerden biriydi. Lezzeti, kıvamı tam yerindeydi ve krema ile de sunuluyor olması daha kolay yeme imkanı sağlıyordu.

Bir fotoğrafta görerek lezzetin peşine düştüm, pişman değilim :)






3 Şubat 2013 Pazar

Gırgıriye der gibi "kup griye"

Vanilyalı ve karamelli dondurmanın krem şanti, balbadem ve karamel sosuyla birleşimi, baylan pastanesinin neredeyse 60 yıllık enfes icadı...

Yaz-kış demeden Kadıköy yolculuklarımın en "tatlı" mola yeridir Baylan. Daha doğrusu Avrupa yakasına geçmeden önceki son durağımdır.

İstanbul'da yaşayıp bu lezzeti tatmamış olmak, Baylan'da soluklanmamak olmaz...

Baylan'ın öyküsü için;
http://www.baylangida.com/baylanin-oykusu.php

7 Aralık 2012 Cuma

İstiklal Caddesi no:124

Minicik bir dükkan değildi sadece.
Başlı başına beyoğluna gitme sebebim olan,
kapıda beklemeyi göze aldığım,
tarihi hissettiğim,
en lezzetli profiterolü yediğim,
profiterol kadar palmiye tatlısını da sevdiğim,
fotoğraf gezilerimin mola yeri,
film festivalinin ayrılmaz parçası,
İstanbul'un anlamlarından biriydi.
minicik bir dükkanda koca bir dünyaydı.









Aylar sonra buraya tekrar bana yazı yazdıran İnci pastanesinin tahliye edilmesi ile ilgili ne desem boş. taksim yenilenirken, tarih yok ediliyor. Başka bir yerde bir gün açılsa bile İnci, aynı duyguyu, belki de aynı lezzeti vermeyecek bir daha.

her gittiğimde daha çok fotoğraf çekseymişim keşke. hatta daha çok gitseymişim... :(

18 Aralık 2011 Pazar

Hatay Lezzetleri Durakları -3

Antakya'da her an yemekle karşılaşıyorsunuz. Antakya'nın merkezinde yer alan eski Uzun Çarşı'da kasaplar, fırınlar, künefe'ciler adım başı karşınıza çıkıyor. çeşit çeşit peynirler var, 1 TL'ye satılan küflü peynir bile gördük. en ilginç peynirlerden biri;Sürk... Ana malzemesi çökelek olan çeşit çeşit baharatlarla tatlandırılmış ve renklendirilmiş bir nevi kahvaltılık. Zeytinyağı ile servis edilir. Uzunçarşıda bolca bulabilirsiniz.


Fırınlarda karşılacağınız lezzetler; beyaz simit (tuzsuz ama lezzetli), Biberli ekmek (çok acııı), pideler...



Uzun Çarşıda karşılaştığım ve ilk defa duyduğum bir diğer lezzet ise, ağız... Taze ağız bulunur diye yazılar ilk önce dikkatimi çekti.  Ağız, İneğin doğumdan sonraki ilk sütüne denirmiş.  Antakya'da özellikle taş kadayıfın içinde kullanılırmış.



Ve çokca kadayıf yapılan yer göreceksiniz.. hamurun dökülüp, 3 saniye içinde tel tel oluşunu izlemek çok ilginç... afiyetle yediğimiz kadayıfın yapılışı değişik geliyor.


Sırada antakya'da yediğim en lezzetli kebabın yapıldığı ve son lezzet durağımız olan Sağıroğlu Kasabı var.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Hatay Lezzet Durakları -2

Hatay lezzetleri yemekle bitmediği gibi yazmakla da bitmiyor.  İlginç olan tıka basa yemek yiyip artık saatlerce yemek yemem dediğiniz halde 10 dakika sonra yeni bir yiyecek yeri gördüğünüzde hiç düşünmeden yemek yemeye başlamanız...
Humus ve haytalı, bu post'un kahramanları..

Humus'ın hası...
Nedim usta humus denince akla gelen ilk isimlerden... minicik dükkanda çok güzel bir lezzetle tanışıyorsunuz. Humus, nohutun ezilmesi suretiyle yapılan bir meze, Nedim Usta'da üstünde domates bol maydanoz ile nefis bir şekilde sunuluyor.



Pembe şeker Haytalı...
Tarihi Affan Kahvesinde daha önce duymadığımız, tatmadığımız bir lezzetle karşılaşıyoruz. Haytalı... Adana'nın bici bici'sine benzetilir ama kendilerinin de dediği gibi Haytalı, bici bici değildir.

Güllaç seven haytalı'yı da sever. pembe rengi, gül suyu sayesinde alıyor, dondurma ile servis ediliyor. Değişik bir tat ama bırakamıyorsunuz,  kış gününde bile olsa dondurma ile afiyetle yiyorsunuz.

Sırada Uzun çarşı'da karşılaştığımız lezzetler var... Sonra da Sağıroğlu Kasabı ve kağıt kebabı...




16 Aralık 2011 Cuma

Hatay Lezzet Durakları....1

Hatay yemek kültürü açısından ülkemizin en gelişmiş şehirlerinden biri. Hafta sonu yapacağımız hatay kaçamağının gezi planını hazırlarken odak noktasının yemek olmasına özen gösterdim.

Görülecek yerleri belirlerken de o yerin çevresinde ne yiyebiliriz düşüncesi hakimdi. 2 günlük gezi süresince tüm plana sadık kalındı ve yenmesi gerekenlerin %99'u afiyetle yenildi.

Öncelikle Hatay’da yiyebileceğiniz lezzetleri sıralamak isterim;
  • Kağıt Kebabı
  • Tepsi Kebabı
  • Kabak tatlısı
  • Katıklı Ekmek
  • Kömbe
  • Kaytaz böreği
  • Beyaz Simit
  • Humus
  • Haytalı
  • Künefe
  • Şam Oruğu
İsminde kebap geçen yemekler aslında kıymanın çeşitli hallerinden oluşuyor. Kuşbaşı et tarzı bir kebap bulmanız çok zor. (varsa da bize denk gelmedi.)
Bu yemekleri yiyebileceğiniz bir çok yer bulunuyor Antakya'da.(Yazının devamında Hatay, merkezi olan Antakya adıyla anılacaktır.)  Benim size önereceğim ise Sweyka restaurant... Eski bir binanın restorasyonu ile son derece şık bir görünüme kavuşan bu restaurant görünümü kadar yemeklerinin lezzeti ile de bizden tam not aldı.Cumartesi öğle ve akşam yemeğini bu restaurantta yedik. Akşam, fasıl eşliğinde Antakya yemeklerinin tadına vardık.
Sweyka'da yediğimiz lezzetler;
Sucuklu Rol (İçinde gerçek sucuk yok, sucuk baharatı yer alıyor.) Çok lezzetli... 
Kaytaz Böreği; İçinde kıyma olan mini bir pide...
 Şam oruğu; Bildiğimiz içli köfte ama çok lezzetli... (biraz fazla yağlı)
 Tepsi Kebabı;

 Katıklı Ekmek; İçinde ıspanak var.
Kağıt kebabı; Sweyka'daki bu kağıt kebabı da güzeldi ama bunu Sağıroğlu Kasabında yiyeceksiniz. O çoook lezzetliydi.
Maklube; Patlıcan içinde pilav.  Biraz yağlı bir yemek ama lezizzz...
 
Kabak Talısı;  Bildiğiniz Kabak tatlısı değil, balkabağından yapılmıyor bu tatlı.  biraz sert ama çok güzel bir tatlı. Meyve yiyormuş hissi veriyor.  üstüne tahin serpiliyor.
En iyi künefe Antakya’da yenir...

Merkezde adım başı künefeci göreceksiniz.  Herbirinde leziz künefeler yiyebilirsiniz ama biz işin kralında yemeyi tercih ettik. Kral künefe, Ulu Cami'nin tam karşısında, hele hava güneşli ise dışarda olan masalarda oturarak sıcacık küneflerinizi yiyebilirsiniz...



Künefeyi dondurma, kaymak ile yiyebilirsiniz ama en iyi süt içerek yenildiği söylenir. Ki bunu deneyen biri olarak oldukça başarılı buldum.  künefenin o tatlılığı sütle birlikte azalıyor. Künefenin içindeki peynir  yavaş yavaş erirken künefe ile boğuşmanız başlıyor. Yemesi eriyen peynir sebebiyle zahmetli ancak o zahmete değiyor.

Şimdilik bu kadar Antakya Lezzetleri ama henüz bitmedi.. devamı gelecek...

18 Kasım 2011 Cuma

Pelit lezzetleri

Canli canli blog yazisi; pelitteyim, haftayi tatli bir sekilde bitirme zamanı :) happy hour diyelim.
Ne yesem diye dusunuyorum. Denemedigim bir lezzet bulmak 10 dakikamı alıyor ama gelen lezzete degiyor.
"Pelit marki"; yumasacik keki, icindeki çikolatası ile leziz ama biraz fazla tatlı. Bu tatlılığı da yanında içilen tavşan kanı bir çayla gideriliyor.

Porsiyon biraz daha büyük olsa fena olmazdı :p