18 Aralık 2011 Pazar

Hatay Lezzetleri Durakları -3

Antakya'da her an yemekle karşılaşıyorsunuz. Antakya'nın merkezinde yer alan eski Uzun Çarşı'da kasaplar, fırınlar, künefe'ciler adım başı karşınıza çıkıyor. çeşit çeşit peynirler var, 1 TL'ye satılan küflü peynir bile gördük. en ilginç peynirlerden biri;Sürk... Ana malzemesi çökelek olan çeşit çeşit baharatlarla tatlandırılmış ve renklendirilmiş bir nevi kahvaltılık. Zeytinyağı ile servis edilir. Uzunçarşıda bolca bulabilirsiniz.


Fırınlarda karşılacağınız lezzetler; beyaz simit (tuzsuz ama lezzetli), Biberli ekmek (çok acııı), pideler...



Uzun Çarşıda karşılaştığım ve ilk defa duyduğum bir diğer lezzet ise, ağız... Taze ağız bulunur diye yazılar ilk önce dikkatimi çekti.  Ağız, İneğin doğumdan sonraki ilk sütüne denirmiş.  Antakya'da özellikle taş kadayıfın içinde kullanılırmış.



Ve çokca kadayıf yapılan yer göreceksiniz.. hamurun dökülüp, 3 saniye içinde tel tel oluşunu izlemek çok ilginç... afiyetle yediğimiz kadayıfın yapılışı değişik geliyor.


Sırada antakya'da yediğim en lezzetli kebabın yapıldığı ve son lezzet durağımız olan Sağıroğlu Kasabı var.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Hatay Lezzet Durakları -2

Hatay lezzetleri yemekle bitmediği gibi yazmakla da bitmiyor.  İlginç olan tıka basa yemek yiyip artık saatlerce yemek yemem dediğiniz halde 10 dakika sonra yeni bir yiyecek yeri gördüğünüzde hiç düşünmeden yemek yemeye başlamanız...
Humus ve haytalı, bu post'un kahramanları..

Humus'ın hası...
Nedim usta humus denince akla gelen ilk isimlerden... minicik dükkanda çok güzel bir lezzetle tanışıyorsunuz. Humus, nohutun ezilmesi suretiyle yapılan bir meze, Nedim Usta'da üstünde domates bol maydanoz ile nefis bir şekilde sunuluyor.



Pembe şeker Haytalı...
Tarihi Affan Kahvesinde daha önce duymadığımız, tatmadığımız bir lezzetle karşılaşıyoruz. Haytalı... Adana'nın bici bici'sine benzetilir ama kendilerinin de dediği gibi Haytalı, bici bici değildir.

Güllaç seven haytalı'yı da sever. pembe rengi, gül suyu sayesinde alıyor, dondurma ile servis ediliyor. Değişik bir tat ama bırakamıyorsunuz,  kış gününde bile olsa dondurma ile afiyetle yiyorsunuz.

Sırada Uzun çarşı'da karşılaştığımız lezzetler var... Sonra da Sağıroğlu Kasabı ve kağıt kebabı...




16 Aralık 2011 Cuma

Hatay Lezzet Durakları....1

Hatay yemek kültürü açısından ülkemizin en gelişmiş şehirlerinden biri. Hafta sonu yapacağımız hatay kaçamağının gezi planını hazırlarken odak noktasının yemek olmasına özen gösterdim.

Görülecek yerleri belirlerken de o yerin çevresinde ne yiyebiliriz düşüncesi hakimdi. 2 günlük gezi süresince tüm plana sadık kalındı ve yenmesi gerekenlerin %99'u afiyetle yenildi.

Öncelikle Hatay’da yiyebileceğiniz lezzetleri sıralamak isterim;
  • Kağıt Kebabı
  • Tepsi Kebabı
  • Kabak tatlısı
  • Katıklı Ekmek
  • Kömbe
  • Kaytaz böreği
  • Beyaz Simit
  • Humus
  • Haytalı
  • Künefe
  • Şam Oruğu
İsminde kebap geçen yemekler aslında kıymanın çeşitli hallerinden oluşuyor. Kuşbaşı et tarzı bir kebap bulmanız çok zor. (varsa da bize denk gelmedi.)
Bu yemekleri yiyebileceğiniz bir çok yer bulunuyor Antakya'da.(Yazının devamında Hatay, merkezi olan Antakya adıyla anılacaktır.)  Benim size önereceğim ise Sweyka restaurant... Eski bir binanın restorasyonu ile son derece şık bir görünüme kavuşan bu restaurant görünümü kadar yemeklerinin lezzeti ile de bizden tam not aldı.Cumartesi öğle ve akşam yemeğini bu restaurantta yedik. Akşam, fasıl eşliğinde Antakya yemeklerinin tadına vardık.
Sweyka'da yediğimiz lezzetler;
Sucuklu Rol (İçinde gerçek sucuk yok, sucuk baharatı yer alıyor.) Çok lezzetli... 
Kaytaz Böreği; İçinde kıyma olan mini bir pide...
 Şam oruğu; Bildiğimiz içli köfte ama çok lezzetli... (biraz fazla yağlı)
 Tepsi Kebabı;

 Katıklı Ekmek; İçinde ıspanak var.
Kağıt kebabı; Sweyka'daki bu kağıt kebabı da güzeldi ama bunu Sağıroğlu Kasabında yiyeceksiniz. O çoook lezzetliydi.
Maklube; Patlıcan içinde pilav.  Biraz yağlı bir yemek ama lezizzz...
 
Kabak Talısı;  Bildiğiniz Kabak tatlısı değil, balkabağından yapılmıyor bu tatlı.  biraz sert ama çok güzel bir tatlı. Meyve yiyormuş hissi veriyor.  üstüne tahin serpiliyor.
En iyi künefe Antakya’da yenir...

Merkezde adım başı künefeci göreceksiniz.  Herbirinde leziz künefeler yiyebilirsiniz ama biz işin kralında yemeyi tercih ettik. Kral künefe, Ulu Cami'nin tam karşısında, hele hava güneşli ise dışarda olan masalarda oturarak sıcacık küneflerinizi yiyebilirsiniz...



Künefeyi dondurma, kaymak ile yiyebilirsiniz ama en iyi süt içerek yenildiği söylenir. Ki bunu deneyen biri olarak oldukça başarılı buldum.  künefenin o tatlılığı sütle birlikte azalıyor. Künefenin içindeki peynir  yavaş yavaş erirken künefe ile boğuşmanız başlıyor. Yemesi eriyen peynir sebebiyle zahmetli ancak o zahmete değiyor.

Şimdilik bu kadar Antakya Lezzetleri ama henüz bitmedi.. devamı gelecek...

18 Kasım 2011 Cuma

Pelit lezzetleri

Canli canli blog yazisi; pelitteyim, haftayi tatli bir sekilde bitirme zamanı :) happy hour diyelim.
Ne yesem diye dusunuyorum. Denemedigim bir lezzet bulmak 10 dakikamı alıyor ama gelen lezzete degiyor.
"Pelit marki"; yumasacik keki, icindeki çikolatası ile leziz ama biraz fazla tatlı. Bu tatlılığı da yanında içilen tavşan kanı bir çayla gideriliyor.

Porsiyon biraz daha büyük olsa fena olmazdı :p

16 Kasım 2011 Çarşamba

Viyana Lezzet Durakları 2- Şinitzel Viyana'da Yenir...

Şinitzel en sevdiğim yiyeceklerden biridir.  Viyana'ya gittiğimde de bu leziz yemeğin doğduğu mekanda şinitzel yememek olmazdı. 
Viyana'da şinitzeli ile meşhur yer; Figlmuller...

Viyana'nın merkezinde yer alan St.Stephan Katedrali'nin çok yakınında 2 şubesi ile hizmet veren her zaman kalabalık olan bir  restoran  Figlmuller. Bir şubesi pasaj içinde bir diğeri de hemen pasajın çıkışında bulunuyor. 

Şinitzel dana eti yada tavuk eti ile yapılıyor.  Bazı kaynaklarda dana eti değil de domuz eti kullanılıyor diye bahsediliyor. Ben tavuk etinden yapılan şinitzeli tercih ettiğim için bu konuda bir yorumda bulunamıyorum ancak aklınızda bulunsun.

Şinitzel o kadar lezzetli ki,  üstüne bir süre İstanbul'da şinitzel yemeyebilirim. Ağızda dağılacak şekilde çok iyi pişirilmiş, oldukça inceltilmiş ve tabak boyutunda büyük bir porsiyon olarak geliyor. Çok aç olmadığınız müddetçe bir porsiyonu iki kişi rahatlıkla yiyebilir.



Şinitzelin yanında beyaz şarap yada üzüm suyu içmelisiniz. figlmuller'de cola satılmıyor.

Bir de yanında patates salatası yemelisiniz.  Bu bildiğiniz patates salatasına benzemiyor.  Biraz tatlı bir tadı var ve yanında semiz otu ile servis ediliyor. İçinde bir sos var ama ne olduğunu anlayamadım. bulduğumda mutlaka ekleyeceğim..

Stephan katedralinin sağ tarafında yer alan Dom Museum'dan girip dümdüz devam ettiğinizde pasaj içindeki şubeyi görebilirsiniz. Onu geçip pasajdan çıkıp sağa dönerek biraz yürüdükten sonra ise diğer şubeyi görebilirsiniz.
Figlmüller Wollzeile 5, A-1010 Vienna, daily 11am - 10pm
Figlmüller Bäckerstraße 6, A-1010 Vienna,daily 12pm-11pm
Viyana'ya gittiğinizde yüzyıldan fazla bir süredir faaliyet gösteren bu meşhur viyana restoranına gitmenizi tavsiye ederim.

http://www.figlmueller.at/index.php

13 Kasım 2011 Pazar

Viyana Lezzet Durakları 1 - SacherTorte

Viyana tam bir kahve ve tatlı cenneti...  en ummadığınız bir yerde bile çok şık bir cafe karşınıza çıkabiliyor. Hemen hemen her cafede tarihi bir atmosfer var adeta.
Bu cafelerin en meşhurlarından biri ünlü Sacher Hotel'in altında bulunan Sacher Cafe...
Ve tabiki bu cafenin adı ile anılan tatlısı Sacher-Torte...
Sacher-Torte; içine kayısı marmelatı konulan çikolatalı kek.  İlk tattığınızda kayısı marmelatının verdiği bir mayhoş tat alıyorsunuz.Tatlının yanında krema ile servis ediliyor. Yanında bir de kahve söylediniz mi aldığınız lezzete doyum olmuyor.
Sacher Cafe'de bir çok kahve ve tatlı çeşidi bulunuyor ama yolunuz Viyana düşerse ilk olarak 1832 yılında yapılmış bu yüzyıldan eski tatlıyı mutlaka tatmalısınız.
 
Bu tatlının hikayesi ise şöyle anlatılır; Metternich Prensi Klemens Wenzel'in aşçısından misafirlerinin seveceği bir tatlı yapmasını ister.. Fakat açşısı hasta olduğu için tatlı yapma görevi 16 yaşında ve sadece iki yıllık bir çırak olan Franz Sacher’e kalmıştır. Sacher, yumuşak kek üzerine çikolata kaplı bir kek hazırlar ve içine de kyısı marmelatı ekler. Herkesin çok beğendiği bu tatlı ile büyük bir üne kavuşur.
 

Görüntü ve lezzet muh-te-şem....

3 Eylül 2011 Cumartesi

Çanakkale Lezzet Durakları--- Babalık Peynir Helvası

Çanakkale'nin yöresel lezzeti "Peynir Helvası" küçük farklılıklarla bir çok yörede yapılıyor. 
Çanakkale'de ve Trakya bölgesinde bir çok yerde görebilirsiniz. En meşhurlarından biri Çanakkale merkezdeki "Babalık".  Küçük bir dükkanda faaliyet gösteriyor ancak peynir helvaları çok lezzetli... Fırınlaşmış hali kıtır kıtır olmasından dolayı favorim oldu. Çok tatlı olduğu için dondurma ile yemek de tatlılığını hafifletiyor.



13 Şubat 2011 Pazar

Develi Kebap & Baklava

Antep Mutfağını hep sevmişimdir. Et oburlar için çok lezzetli yemek (kebap)çeşitlerine sahip olmalarının yanı sıra Baklavaları da her daim gözdem olmuştur.

Bir akşam üstü Ataşehir'den geçerken girip bir tatlı yiyelim diye Develi Kebap ve Baklava'ya girdik. Bir çok defa önünden geçmeme rağmen ilk defa uğradığım bir lezzet durağı oldu.Sadece tatlı yeme niyetiyle girdiğim için restaurant kısımlarına geçmeden hemen girişteki corner bölümüne oturdum. Ama iç kısımlar gerçekten güzel görünüyordu, hoş bir atmosferi vardı.

Tatlı yiyelim derken bir anda döner gözüme çarptı ve aç olmadığım halde atıştırmalık (!) olsun diye Tombik Döner siparişi vermiş buldum kendimi. Döner sonrası da bol fıstıklı Havuç Dilimi...

Bazı çok ünlü yerlerde yediğim etler, dönerler çok yağlı gelirdi.  Ancak Develi'de gerçekten hafif bir dönerle karşılaştım.  Çok lezzetliydi ve üstelik ucuzdu.

Havuç dilimi ise bol fıstığı ile tek kelime ile süperdi....






12 Şubat 2011 Cumartesi

Paris Lezzet Durakları...3...Laduree..."Hımm..Macaron..."


Champs Elysees Caddesindeki meşhur pastane yeşil ve altın sarısı rengi ile ünlü caddedeki diğer mağazalardan bir anda ilgiyi kendine çekmeyi başarıyor.


Vitrindeki pastel renkli macoranlar, bir an önce içeriye girerek renk renk macoronları tatmak için sizi heyecanlandırmaya başlıyor.
Mağazadan içeri girdiğinizde karanlık ancak otantik bir atmosfer ile karşılaşıyorsunuz ve muhtemelen sıra bekleyen en az 15 kişi de macaronlardan önce dikkatinizi çekiyor.
Sıranın sonuna geçip sabırsızlıkla beklemeye başlıyorsunuz... Sonra birden minik yuvarlaklar gökkuşağı gibi  karşınıza çıkıyor... Hangilerinden alacağınıza karar verme aşamasına geçtiğinizde oldukça zorlanıyorsunuz çünkü almadığınız renk de aklınız kalacak, biliyorsunuz.
Sipariş vermek için biraz uğraşıyorsunuz,  fransız tezgahtarların ingilizce konuşmanıza karşılık ısrarla fransızca konuşmaları ve büyük bir ciddiyetle işlerini yapmaları macaronların renk renk verdiği güzelliği biraz gölgeliyor diye düşünüyorsunuz ama yılmadan siparişi tamamlıyorsunuz. 
 Macaronlarınız kendileri gibi güzel bir kutuda size sunuluyor ve minik bir servet ödeyerek mağazadan çıkıyorsunuz... yine de macaronları  yerken bu ufak ayrıntıyı güzel lezzeti ile unutabiliyorsunuz...

Bunlar macoran macerasında hissettiklerim, yaşadıklarım...

Laduree; Fransızların en ünlü pastanesi...1862 yılında açılmış... Laduree'nin macaronları Paris'e gidince görülmesi, yenilmesi gereken güzel bir lezzet... (İstanbul'da da 2 şubesi 2010 yılında açıldı.)
                                                                  
Macaron aslında bademli iki kurabiyenin arasına çeşitli tipteki ganajların sürülmesinden oluşan bir ürün.  Bizim bildiğimiz acıbadem kurabiyesinin bol çeşitlisi diyebiliriz.

Macaronları seçerken içindeki ganajdan daha çok renkleri etkiliyor insanı.  ama iyi bir lezzet için ganaj çeşidine bakmak da fayda var.


 

 


Çikolata tutkunu olarak benim favorim tabiki yine çikolatalı macaron oldu.

1 Şubat 2011 Salı

Paris Lezzet Durakları...2... Berthillon

Ocak ayında daha önce dondurma yediğimi hatırlamıyorum.  Muhtemelen yemişsem bile bu kadar lezzetli bir dondurma yememişimdir.




Seine nehrinin ortasındaki 2 küçük adadan biri olan St.Louis Adasının ve Parisin en ünlü Dondurmacısı; Berthillon...

Kakao, Fıstık, Çilek, Kavun, Kestane Şekeri, Karamel gibi tam 75 çeşit dondurması var.


Bizim yediğimiz asıl Berthillon değildi ama dükkan o kadar sevimliydi ki çeşit çeşit çikolatalardan, şekerlemelerden, minik ayrıntılardan gözümü alamadım.(ilk gördüğüm Berthillon'a girdiğim için biraz ilerideki asıl yeri farkedememişim :) ) Özellikle Paris sembollerinin resimlerinin olduğu küçük hediyelik çikolatalar çok şirindi.Bu çikolataların arkasında mesaj yazabileceğiniz alanlarda bulunuyor.  Güzel bir hediye alternatifi ancak biraz pahalı...

Kakao, Karamel ve Kestane şekerli olmak üzere 3 top denedim.  Porsiyonları biraz küçük...Tadı muhteşem... Kış günü yememe rağmen en ufak bir rahatsızlık vermedi. Mevsimi ne olursa olsun mutlaka Paris'e gittiğinizde deneyin...